Louis Daguerre'nin daguerrotype'yi icat etmesinden ve popülerleştirmesinden yıllar sonra, 1850'ye gelindiğinde sadece New York City'de 77 stüdyo bulunmaktaydı. Bu stüdyolardan biri, Matthew B. Brady'nin "Ünlü Amerikalıların Galerisi"ydi ve ülkenin önde gelen vatandaşlarının birçoğunu, örneğin Başkan Abraham Lincoln'ü fotoğrafladı. 1800'lerin sonlarına gelindiğinde fotoğrafçılık daha da ucuz ve erişilebilir hale geldi, bu da özel bireylerin sevdikleriyle ilgili görüntüleri saklamasını ve paylaşmasını mümkün kıldı. 1916 yılında James Van Der Zee, Guarantee Photo Stüdyosu'nu açtı. Burada, Harlem'in tarihi Rönesans döneminde Kara Harlem'lilerin fotoğraflarını çekti. Van Der Zee daha sonra 1983 yılına kadar ölümüne kadar Jean-Michel Basquiat gibi Kara ünlüleri fotoğrafladı. Ticari fotoğrafçılığın yükselişi, birçok insanın kendi görüntülerini oluşturmasına ve önemli anları yakalamasına olanak tanıdı.