Blog post image

Yapay Zeka ve Sanat

By Editor | November 19, 2024 published-on

Yapay Zeka ve Sanat

Gün geçmiyor ki yapay zekânın yeni bir başarısı karşımıza çıkmasın, bizi hayrete gark etmesin. Günümüzde en hararetli tartışmalar gayet yerinde olarak yapay zekâ etrafında dönüyor. Yaptıklarıyla insanı büyüleyen bilgisayarlar, tıpkı ellerimizde ilk kelimelerini dillendiren bir bebek gibi bizi şaşırtarak yavaş yavaş büyüyor. Yine de kafamızı kurcalayan esaslı bir soru var: yapay zekâ gün gelecek ergenliğe girecek mi? Biz ebeveynlerini reddedip kendi ayakları üzerinde durmak için baba ocağını terk edecek, yaptığımız her yanlışı yüzümüze vuracak ve kendine bizim dahil olmadığımız bir dünya kuracak mı?

Fazlasıyla psikolojize edilmiş bu hikaye az çok kaygılarımızı anlatıyor ama bu kaygılar daha en başından ziyadesiyle insanbiçimci bir yaklaşımın ürünü. Yapay zekâyı bir insanımsı olup olamayacağı konusunda sorguluyoruz ve o da muhtemelen ergenlik aşamasına geldiğinde bizim tüm beklentilerimizi boşa çıkararak kendi çizdiği yola gidecek. Tahmin etmek zor değil ki bu yol ziyadesi ile gayri insani olacak.

Yapay zekânın yapıp edebileceklerinin sınandığı en has alanlardan biri de sanat. Fıtratı gereği modern insanın özgürlüğünün nişanesi olan sanatı robotlara rüştlerini ispat etmeleri için bir eşik olarak belirledik ve her fırsatta onların sanat yapabilme yetilerini sınıyoruz. Karmaşık hesaplamalar, incelikli akıl yürütmeler yapmaya nicedir yetkin olan yapay zekânın insana olan benzerliğini ispat etmesi için aşması gereken en kritik eşik sanat yapıp yapamayacağı.

İşin aslı neyin sanat olup neyin olmadığı sorusunun cevabı müellifi insan olan eserlerde bile gayet muğlakken aynı soruyu bir robotun eserine sormak ne derece mantıklı bilmek namümkün. Böylesi bir soru sanatın neliğinden tutun müellif fikrinin kendisine kadar henüz cevaplanmamış pek çok sorunu kalbinde barındırıyor.

Geçtiğimiz hafta haber merkezlerine düşen bir haber robotlar ve sanat arasındaki ilişkide gelinen boyutu analiz etmek için eşsiz fırsat sunuyor. Pek çok medya organında kendine yer bulan habere göre Ai-Da namlı bir robotun yaptığı Alan Turing portresi müzayedede bir milyon dolara alıcı bulmuş. Haber bir yandan koleksiyonculuğun anatomisini çıkarmak adına nadide bir fırsat sunarken öte yandan neyin sanat olup neyin olmadığı konusunda var olan hararetli tartışmalara yeni bir boyut katıyor. Ben bu yazımda AI-Da'nın eserini sanatsal değer bağlamında ele alıp koleksiyonerlik üzerine es geçilmemesi gerektiğine kani olduğum düşünce egzersizini bir sonraki sefere bırakacağım.

Bildiğimiz anlamıyla sanat 17.yüzyıldan günümüze özgür irade tartışmalarıyla at başı giden bir gelişim hattı sergiliyor. Biz her ne kadar özgür iradeye sahip olmanın insanın tabiatında olduğunu düşünmeye teşne olsak da bu kavramın düşünce tarihinde boy göstermesi nispeten yeni. İnsan evladının kaderden, kadiri mutlak bir tanrının buyruklarından ya da doğanın kanunlarından âzâde bir varoluşu olup olmadığı, her türlü ön koşuldan bağımsız kararlar alıp önceden belirlenmiş yolları izlemeden özgürce tarih yazıp yazamayacağı felsefenin en çetrefilli konularından biri.

Sanat da ne zaman ki tanrının yazdığı kitabı neşretmekten sıyrılıp insanın ex nihilo yaratıcılığını merkeze aldı işte o zaman bizim şu an kendisine bahşettiğimiz posta yerleşti. Sanatı bu minvalde ele aldığımızda değil mi ki kökeninde özgürlük ya da kaderden sapma var itiraf etmek gerekir ki robotlar da ancak programcılarının yazdıkları kodların ötesini görmeye başladıklarında yani bizim onlardan en beklemediğimiz şeyleri yaptıklarında sanatkâr olarak nitelenebilir.

Sanat nasıl ki insan için bir kaza ise robotlar da ancak kaza yaptıklarında sanatçı olurlar, programlandıkları şeyi yaptıklarında değil. Sanatın doğuşu insanlar için tanrının ölümü ile başlıyorsa yapay zekâ da ancak biz yaratıcılarını öldürdüğünde sanat yapabilir. Kaldı ki ergenliğini aşıp rüştünü ispat etmiş bir robotun sanat yapmayı zaruri bulacağına da şüpheyle yaklaşmak gerekir.

Sanat yapması için programlanmış bir robot ancak bir boya fırçası kadar üretilen eserin müellifidir. Yapay zekânın en çok dâhil olduğu, insan zihninin işlemesi imkânsız olan sonsuza yakın verinin içinden estetik bir imge çıkardığı görsellerde bile müellifin üstün zekâlı bir bilgisayardan ziyade onu işe koşan insan olduğunu görmek gerekir. Eserin ardındaki irade insan iradesidir.

Ai-Da'nın ürettiği portre her ne kadar günümüz estetik ölçütleri açısından makul görülse de sanat bir eserden çok o eseri ortaya koyan iradede gizlidir. Alelade bir pisuvarın sanat eseri olabilmesi bu irade oyunundan gelir. Sanat daha Rönesans'taki şafağından beri teknik yeterliliğin ötesine geçmenin yollarını aramış ve yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde el becerisi ile yollarını tamamen ayırmışken gelinen bu noktada bir robottan benzer bir teknik yetenek beklemek, sanatın bir sonraki hamlesi değil aksine çoktan çiğnenmiş yolları tekrardan katetmesini arzu etmek olur.

Aynı derecede üretilen imge de ne kadar nevi şahsına münhasır olursa olsun kitsch olmanın ötesine geçemez. Robotlar elbette sanat yapabilir ama formülasyonu iyi kurmak elzem. Robotlar insanlar onları kullandıkları sürece sanat yapabilir. Hatta durumu biraz daha girift hale getirirsek robotlar ancak yaptıklarına sanat diyecek bir insan bulunduğu sürece sanat yapabilir. Sanat ancak işin içinde asgari bir insan bulunduğu sürece mümkündür. Nasıl ki maymunlar birbirleriyle ya da dünyaya olan münasebetlerinde sanata ihtiyaç duymuyorlarsa robotların da bir gün özgürlüğü tattıklarında sanata ihtiyaç duymayacakları kolaylıkla farz edilebilir.

Teknoloji, Yunanca "techné" kelimesinden gelir zira techné insanın dünyada yaptığı her şeyi kapsayan bir çatı kavramdır kisanat da buna dâhildir. Sanatı bu kökenine kadar takip ettiğimizde diyebiliriz ki yapay zekânın yaptıklarının sanat olmasından önce, estetik imgeler üreten robotun kendisini yapmak sanattır. Ai-Da estetik imgeler üretmeye kadir bir robot olarak sanat eserinin ta kendisidir.

Murat Alat

Yazar Hakkında

Murat Alat: 1983 İstanbul doğumlu yazar. Orta öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde gördü. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Halka İlişkiler Bölümünden lisans, Sinema Televizyon Bölümünden yan lisans ile mezun oldu. Yüksek Lisansını aynı üniversitenin Kültürel incelemeler Bölümü'nde tamamladı.

Sanat eserlerine yatırım yapmanın tam zamanı.
Platformumuz sizi dünyanın önde gelen sanatçılarının eserleriyle buluşturuyor.
2024 - BeArtShare - Tüm hakları saklıdır